282 üst
Tekirdağ
DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
Handan VAR

Handan VAR

Mail: [email protected]

KOMPLO TEORİLERİ

Okumayı severim. Çocukluğumda okuma yazmayı öğrendiğimden beri okurum. Hatta okuma yazma bilmediğim zamanlarda çok iyi anımsıyorum rahmetli anneannemi esir alır, akşamları rahmetli dedemin getirdiği gazeteyi satırı satırına okuturdum.

Yine küçükken Ayşegül  kitapları vardı. Yurtdışından gelen bu hikayeleri  okuyamasam da resimlerine bakar gündelik hayatımızla bağdaşmadığına karar verirdim. Kendi çapımda daha o zamandan kitap eleştirisi yapmaya başlamışım demek ki.

İlkokul yıllarımda “Doğan Kardeş” dergisi vardı. Dergi okurdum. Gazete vardı. Çok severdim gazeteyi şöyle yere yayıp üstüne de uzanıp anlasam da anlamasam da her satırı okumayı.

Her yaş döneminde sevdiğim kitap türleri değişti.  İlkokul yıllarımda mizahi türlere bayılırdım. Aziz Nesin kitap serileri, Milliyet yayınları Çocuk Serisi gibi. Hele lise yıllarımda en çok çocuk psikolojisi kitapları ilgimi çekerdi. Bir ara kişisel gelişim kitapları elimden düşmedi.

Sonra yeğenimin dünyaya gelmesiyle birlikte çocuk kitaplarına yöneldim. Yeğenime 2 yaşından itibaren her gece hikaye kitabı okudum. 3 yaşına geldiğinde çocuk okumayı sökmüştü. Sadece kitap okurdum o da her satırını parmağımla birlikte takip ederdi. Bizim hiç çabamız olmadan kendi kendine okumayı öğrenmişti. Çok şaşırmıştım.  O liseye geldiğinde Almanca öğreniyordu. Okuduğu Almanca kitapları bana çeviriyordu birlikte kitap inceleme ödevlerini yapıyorduk.  Gerçek bir kitap kurdu oldu.  Ben de o yıllarda Alman edebiyatından eserlerini okuma fırsatını buldum.  Ayrıca diğer ünlü eserleri  de okuma fırsatını buldum. O yıllarda okuduğum ve unutamadığım kitaplardan biri “Çizgili Pijamalı Çocuk”, bir diğeri de George Orwell’in ” 1984”.

Hep okudum. Elimde kalem romanları bile çize çize okurdum. Okul yıllarında kardeşimin kitap okuma, edebi açıdan inceleme ödevlerinden bazılarını gönüllü yapardım.  Bir kitap daha fazla okuyabilmek için.

Şimdilerde komşularımla kitap alışverişimiz oluyor.  Tabii ki kitaplar onların zevklerine göre seçilmiş oluyor. Yine de bu alışveriş hoşuma gittiği için seçici davranmıyorum. Tercihlerimden çok farklı olsa da okuyorum. En çok da son yılların popüler yazarlarından Gülseren Budayıcıoğlu romanları. “Kral Kaybederse” ve “Camdaki Kız” Gerçek yaşam öykülerini çok daha farklı etkilenerek okuyorum.

Ancak en sevdiğim komplo teorilerini anlatan kitaplar. Son yıllarda bunlara merak sardım. Heyecan verici buluyorum. İnce ince düşünülmüş ve kurgulanmış hikayeler. Belki de hikaye değil gerçektirler. Sizler bunları akılcı bulabilirsiniz yahut inanmazsınız. Ama bir şeyler oluyor ve açıklanması zor. Olayların perde arkasını farklı bir bakış açısıyla anlatıyorlar. Her bölümü şaşkınlıkla ve merakla okuyorum. Kitaptaki teorilerin gerçek hayatla örtüştüğünü gördüğümde heyecanım daha da artıyor.

Okuma serüvenimi kısaca tadımlık anlatmaya çalıştım. Son aşamada gele gele geldik komplo teorileri kitaplarına.  Bakalım daha neler okuyacağız.

Önümüzdeki hafta 19 nisan kitap günü ve kütüphane haftası. Sevdiklerimize bir kitap armağan ederek kutlasak ne güzel olur.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar